İnsanın dünya
hayatı boyunca yaptığı herşey, sağ ve sol tarafında bulunan melekler tarafından
kaydedilir. Hesap anı için hazırlanan defterler din gününde insanlara sunulur.
Kişi yaptıklarının hiçbirini reddedemez, çünkü yaşadığı her an, amel defterine
kaydedilmiştir. Herkes kendi defterinden, ahiret için neler hazırladığını
öğrenir. Müminler sağ ellerine, kafirler ise sol ellerine defterlerini alırlar.
Kimsenin zerre kadar haksızlığa uğratılmadığı ve bir hardal tanesi kadar amelin
dahi hesaba katıldığı bu anda, müminlerle kafirlerin tavırları çok farklıdır.
Müminler, büyük sevinç içinde defterlerini alıp, okumaları için yanında
bulunanlara uzatırlar. Allah ayetlerde şöyle buyurmaktadır:
Siz
o gün arzolunursunuz; sizden yana hiçbir gizli (şey), gizli kalmaz. Artık
kitabı sağ-eline verilen kişi, der ki: "Alın, kitabımı okuyun. Çünkü ben,
gerçekten hesabıma kavuşacağımı sanmış (anlamış)tım. Artık o, hoşnut bir yaşama
içindedir. Yüksek bir cennette. Devşirilecek (meyve ve eşsiz ürün)leri pek
yakındır. Geride kalan günlerde, 'peşin olarak sunduklarınıza karşılık olmak
üzere,' afiyetle yiyin ve için. (Hakka Suresi, 18-24)
Müminlerin bu
sevinç ve çoşkularına karşın kafirler kahredici bir utanç ve korku
içindedirler. Kafirlerin defterleri sol ellerine verilir. En küçüğünden en
büyüğüne kadar hiçbir işin eksik bırakılmadan meleklerce yazılmış olan bu
defter, Allah'ın beğenmediği işlerle doludur. Bu gerçek karşısında inkar
edenlerin korku ve şaşkınlıkları ayette belirtilmiştir:
(Önlerine)
Kitap konulmuştur; artık suçlu-günahkarların, onda olanlardan dolayı
dehşetle-korkuya kapıldıklarını görürsün. Derler ki: "Eyvahlar bize, bu
kitaba ne oluyor ki, küçük büyük bırakmayıp herşeyi sayıp-döküyor?"
Yapıp-ettiklerini (önlerinde) hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
(Kehf Suresi, 49)
Allah'tan
korkmamak, O'na eşler koşmak, O'na ibadet ediyor görünüp, O'ndan başkalarını da
hoşnut etmeye çalışmak gibi, yalan, zina, kumar ve daha pek çok günah bu
defterdedir. Inkarcılar Allah'ı hakkıyla takdir edemedikleri için riyakar bir
ahlakla hem dünyada istedikleri gibi yaşayacaklarını, hem de istedikleri
ibadetleri yapmış olmayı bir affedilme unsuru olarak öne sürebileceklerini
zannederler. İşte böyle Allah'a ibadet etmeyen veya ibadet eder görünen
kimseleri hesap gününde korku dolu bir şaşkınlık beklemektedir. Çünkü amel
defterlerinde niyetleri dahi eksik bırakılmamıştır. Hak ettiği karşılığı alan
inkarcıların çaresizlik dolu pişmanlığı, söylediklerinden açıkça belli olur.
Kuran'da bu kişilerin o anki dehşetleri şöyle bildirilir:
Kitabı
sol eline verilen ise; o da, der ki: "Bana keşke kitabım verilmeseydi.
Hesabımı hiç bilmeseydim. Keşke o (ölüm herşeyi) kesip bitirseydi. Malım bana
hiçbir yarar sağlayamadı. Güç ve kudretim yok olup gitti." (Hakka Suresi,
25-29)
Allah'a ve
ahirete kesin bilgi ile inanan, hayatı boyunca hesap anı için hazırlık yapan
müminler ile ahireti unutan, Allah'tan ve müminlerden yüz çeviren sol yanın
adamları arasındaki fark yine bir başka ayette şu şekilde anlatılır:
Kimin
de kitabı ardından verilirse, o da, helak (yok olmay)ı çağıracak, çılgın alevli
ateşe girecek. Çünkü o, (dünyada) kendi yakınları arasında sevinçliydi. Doğrusu
o, (Rabbine) bir daha dönmeyeceğini sanmıştı. Hayır; gerçekten Rabbi, kendisini
çok iyi görendi. (İnşikak Suresi, 10-15)
Комментариев нет:
Отправить комментарий