Dünyadaki
yaşamlarını Allah'ın gösterdiği yolu bırakarak, kendi istek ve tutkularına uyan
ya da içinde bulundukları toplumun çarpık değer ve inançlarına göre yaşayan
inkarcıların hesabı çok zorlu olacaktır. O gün onlara karşı ne bir acıma, ne
bir şefkat vardır, ne de azabı üstlerinden hafifletecek bir güç... Bunun en büyük
sebebi kendilerine dünyada Allah'ın varlığına dair hatırlatıcılar gelmesine
rağmen Allah'ın sınırlarını korumamaları ve dünyaya tekrar gönderilseler de
korumayacak olmalarıdır. Bu, Kuran ayetleri ile haber verilmiş kesin bir
gerçektir:
Ateşin
üstünde durdurulduklarında onları bir görsen; derler ki: "Keşke (dünyaya
bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimiz'in ayetlerini yalanlamasaydık ve
mü'minlerden olsaydık. Hayır, önceden saklı tuttukları kendilerine açıklandı.
Şayet (dünyaya) geri çevrilseler bile, kendisinden sakındırıldıkları şeylere
şüphesiz yine döneceklerdir. Çünkü onlar, gerçekten kafirlerdir. (En'am Suresi,
27-28)
Hesaplarını
verirken bir yandan kızıştırılan cehennem onları bekler. Hiçbir yaptıkları
gözardı edilmeden yaptıklarının karşılığını görmek üzere cehenneme yollanırlar.
Bir ayette o büyük hesap şöyle anlatılır:
Sahifeler
(amel defterleri) açıldığı zaman, Gök, sıyrılıp-yüzüldüğü zaman, Cehennem ateşi
çılgınca kızıştırıldığı zaman, Cennet de yakınlaştırıldığı zaman (Artık her)
Nefis, neyi hazırladığını bilip-öğrenmiştir. (Tekvir Suresi, 10-14)
Müminler için
ise oldukça kolay bir hesap olacağı, İnşikak Suresi'nde bildirilmiştir:
Ey
insan, gerçekten sen, hiç durmaksızın Rabbine doğru bir çaba harcayıp
durmaktasın; sonunda O'na varacaksın. Artık kimin kitabı sağ yanından
verilirse, O, kolay bir hesap (sorgu) ile sorguya çekilecek, Ve kendi
yakınlarına sevinç içinde dönmüş olacaktır. (İnşikak Suresi, 6-9)
Müminler
dünyadaki yaşamlarını, kendilerini yaratan ve doğruya yönelten Rabbimiz'in
istediği şekilde sürdürmüşlerdir. Günahlarını ise sonsuz rahmet sahibi olan
Allah affedecektir. Allah pek çok ayette iman edip salih amellerde
bulunanların, günahlarını iyiliklere çevirip bağışlayacağını bildirmiştir. O
gün Rabbimiz'in vaat ettiklerine kavuşan müminlere Allah şu şekilde
buyurmaktadır:
Ey
mutmain (tatmin bulmuş) nefis, Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak
dön. Artık kullarımın arasına gir. Cennetime gir. (Fecr Suresi, 27-30)
Böylece müminler
Allah'ın kendilerine olan fazlı ve ihsanı sayesinde sonsuz ateş azabından
kurtulur ve Rabbimiz'in sınırsız nimetleriyle dolu olan cennete kavuşurlar.
Kendisine "Cennete gir" denilen müminin cevabı Kuran'da şu şekilde
haber verilmektedir:
(Onlar
da) Dediler ki: "Bize olan va'dinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı
kılan Allah'a hamd olsun ki, cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz.
(Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir." (Zümer Suresi, 74)
Комментариев нет:
Отправить комментарий