Allah'tan gereği
gibi korkup sakınmış ve dünyada O'nun rızasına uygun yaşamış olanların
beklediği an gelmiştir. İnananlar Rabbimiz'in kendilerine vaat ettiğine
kavuşmanın çoşkusunu yaşarlar. Kafirlerin üzerinde ise hayatları boyunca
yaşamadıkları kadar büyük, tarifsiz bir korku vardır. İman edenlerin dışında bu
dehşeti yaşamayacak olan yoktur. Müminlerle kafirlerin arası ayrılır. Kuran'da
bu günün bir ayırma günü olduğu şöyle bildirilmiştir:
Bu,
sizin yalanladığınız (mü'mini kafirden, haklıyı haksızdan) ayırma günüdür.
(Saffat Suresi, 21)
Kuran'da o gün
insanların sınıflara ayrılacağı bildirilir. "Ashab-ı Meymene"
şeklinde isimlendirilen müminler bir gruptur. "Ashab-ı Meş'eme" ise
kafirlerin oluşturduğu, müminlerden ayrılan grubu temsil eder. Bunların yanı
sıra müminlerin arasında da Allah'a yakınlık ve Allah yolunda verilen
mücadelede en öne geçmiş olanlar vardır ki, Kuran'da bu insanlar "yarışıp
öne" geçenler olarak isimlendirilir:
O
gün yüzler ışıl ışıl parlar. Rablerine bakıp-durur. O gün, öyle yüzler vardır
ki kararmış-ekşimiştir. Kendisine, beli büken işlerin yapılacağını
anlamaktadır. (Kıyamet Suresi, 22-25)
İşte
o Ashab-ı Meymene, ne (kutludur o) Ashab-ı Meymene. Ashab-ı Meş'eme ne (mutsuz
ve uğursuzdur o) Ashab-ı Meş'eme. Yarışıp öne geçenler de, öne geçmiş
öncülerdir. İşte onlar, yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlardır. (Vakıa Suresi,
8-11)
Комментариев нет:
Отправить комментарий