O gün suçlu
günahkarların işledikleri kötülüklere şahit olanlar da orada hazırdır.
Müminlerin, yazıcı meleklerin ve Allah'ın getirdiği şahitlerin yanısıra,
inkarcıların aleyhine şahitlik edenlerin arasında hiç beklemedikleri şahitler
de vardır. Bunlar, insanın kendisini yalnız sandığı sırada dahi, Allah'ın
kendisini çepeçevre kuşattığına dair en çarpıcı delillerdir. İnkarcıların
aleyhinde şahitlik yapacak olanların arasına, kendi işitme, görme duyuları ve
derileri de eklenmiştir. Her biri Allah'ın izniyle konuşur ve eksiksiz olarak
söylemesi gerekenleri, şahit olduklarını bildirirler. Bütün bir ömür boyunca
kullandıkları, kendilerine ait sandıkları uzuvlarının bile insana ihanet etmesi
o gün yaşanacak olan psikolojik yıkımı daha da arttırır. Kuran'da bu konunun
anlatıldığı ayetler şu şekildedir:
Allah'ın
düşmanlarının biraraya getirilip-toplanacakları gün işte onlar, ateşe bölükler
halinde dağıtılırlar. Sonunda oraya geldikleri zaman, işitme, görme (duyuları)
ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir. Kendi derilerine dediler ki:
"Niye aleyhimizde şahitlik ettiniz?" Dediler ki: "Herşeye nutku
verip-konuşturan Allah, bizi konuşturdu. Sizi ilk defa O yarattı ve O'na
döndürülüyorsunuz. Siz, işitme, görme (duyularınız) ve derileriniz aleyhinize
şahitlik eder diye sakınmıyordunuz. Aksine, yaptıklarınızın birçoğunu Allah'ın
bilmeyeceğini sanıyordunuz. İşte bu sizin zannınız; Rabbiniz hakkında
beslediğiniz-zannınız, sizi bir yıkıma uğrattı, böylelikle hüsrana uğrayan
kimseler olarak sabahladınız." Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar
için konaklama yeri ateştir. Ve eğer onlar hoşnut olma (dünya)ya dönmek
isterlerse, artık hoşnut olacaklardan değildirler. (Fussilet Suresi, 19-24)
İnsan, yaptığı
herşey için, makul bir açıklama tarzı geliştirebilir. Hatta buna kendisini bile
inandırabilir. Bu açıklamaların her zaman makul şeyler olması da şart değildir.
O an için tek istenilen, açıklamalarla karşı tarafı -ya da kendisini- ikna
etmektir. Başka bir anlatımla, inanmak istediği şeye inanır ve onu savunmak
için mantıklar geliştirir. Yaptığı açıklamalar da bu mantığa dayanmaktadır.
Belki de bu nedenle Allah'ın varlığını dahi inkar edebilmek için ortaya sürdüğü
deliller kendince geçerli olmuş ve bunlara dayanarak geçmiş hayatında
inananlara karşı kararlı bir mücadele yürütmüştür. Ama bu açıklamaların ve
tevillerin hiçbiri hesap gününde geçerli değildir.
O gün gururla ve
güvenle savunduğu açıklamaların geçersizliğini görecek, aleyhine şahitlik eden
kendi uzuvları karşısında gizleyecek birşeyi kalmadığını anlayacaktır. Kimsenin
görmediğini zannettiği şeyler, gizli yapılan işler teker teker ortaya
dökülecek, kendi bedeni bunları ikrar edecektir.
Комментариев нет:
Отправить комментарий